Protonthérapie

 

ProBeam Proton Tedavi Sistemi

Dr. Berezin Tıp Enstitüsünde MIBS proton terapi merkezinin inşaatı 2012 yılında başlamıştır. Günümüzde, proton tedavisi kanser tedavisinin en doğru, güvenli ve azaltılmış yöntemidir.


ProBeam süper iletken siklotronu diğer siklotronlarla kıyasla birçok avantaja sahiptir:

  • Kompakt ve ergonomik tasarım ve konfor
  • Hızlandırılmış parçacıklar demetinin oluşturulmasında yüksek etkinlik ve dolayısıyla yüksek radsyasyon doz oranı.
  • Tedavi sürecinin maksimum otomasyonu.

 

Süper iletken siklotron ProBeam

Varian ProBeam® sisteminin özelliği, süper iletken elektromıknatıslarla (süper iletken siklotron olarak tanımlanan) eşzamanlı (izokron) bir siklotronun kullanılmasıdır. Enerji kapasitesi sayesinde 4-30 cm derinlikteki tümörlere radyasyon dozlarının iletilmesi elde edilerek, etki aralığı anahtarları kullanmadan tedavi için en geniş enerji aralığı sağlanmaktadır.

Eşzamanlı (izokron) siklotronun süper iletken elektromıknatısları, yüksek yüklü parçacık ışını üretim verimliliği, düşük güç tüketimi, mükemmel güvenilirlik ve düşük işletme maliyetlerini sağlayacaktır. Diğer kurulumların aksine, Varian izokron hızlandırıcı oldukça öngörülebilir bir şekilde çalışır.

İzokron siklotron, yoğunluk ayarlı proton tedavisi uygulamalarını gerçekleştirmektedir.

Kesintisiz ve kararlı proton ışını, yoğunluk ayarlı proton tedavisini daha kısa sürede ve pasif saçılma yoluyla iletildiğinden (halihazırda proton tedavi merkezlerinin çoğunluğunda pasif saçılımın kullanılmasına rağmen) daha konformal dozla uygulama özelliğine sahiptir.  

 

Protonları yönlendirme türü: kalem ışınlı tarama veya pasif saçılma

Doz iletim türünün seçimi, hastalığın tedavisinde önemli bir husustur. Pasif saçılma, önceki nesil proton tedavisi, mevcut merkezlerin çoğunluğu tarafından kullanılan bir yöntemtir. Günümüzde, kalem ışınlı taraması, daha doğru proton tedavisi türü olup, çoğu yeni proton merkezi bu yöntemi tercih etmektedir.

 

Kalem ışınlı tarama

Kalem ışınlı tarama (PBS) veya noktasal ışın taraması, halen dünyada sadece birkaç proton merkezinde kullanılmakta olan kanser tedavisi için proton kullanmanın gelişmiş bir yöntemidir.

“Kalem” tarama teknolojisi, karmaşık tedavi planlama sistemlerine ve esasen radyasyon dozunu katman katman “yayarak” ince bir proton ışınını yönlendiren çoklu mıknatıslara dayalıdır. Keskin bir şekilde yönlendirilmiş bir proton demeti, bir kalemin ucu gibi dikey ve yatay eksenler boyunca hareket ederek tüm tümörü "gölgelendirir". Işının hareketi esnasında yoğunluğu ayarlanır. Kabul edilebilir maksimum yoğunluktaki radyasyon, normal dokulara dokunmadan doğrudan kanser hücrelerine iletilir.

Kalem ışınlı taraması, çocuklarda prostat, beyin, göz ve kanser tümörleri gibi en zor onkopatolojilerin tedavisinde çok etkilidir. Yoğunluk ayarlı proton tedavisi, en çok omurgaya yakın veya baş, boyun veya kafatasının tabanında olabilen karmaşık veya içbükey tümörlere güçlü ve doğru bir proton dozu vermek için uygundur.

Tedavi kime uygulanabilir?

Proton tedavisi dünyada birçok onkolojik patoloji türü için uygulanmaktadır. Ve çoğu zaman hastalar için tek çıkış yolu olduğu anlaşılmaktadır.

1.      Proton ışın tedavisi cerrahi müdahale gerektirmez, bu da onu ameliyat edilemeyen tümörler için ideal bir tercih kılmaktadır. Proton ışını ile tedavi, sağlık nedeniyle cerrahi ameliyatı kaldıramayacak olan hastalar veya herhangi bir nedenle açık ameliyatı reddedenler için uygundur.

2.      Sağlıklı organlar ve normal dokuları azami ölçüde korumakla birlikte doğrudan kanser hücrelerini yok etme özelliği, tümörün beyin, kalp ve omurga gibi önemli organlara tehlikeli bir şekilde yakın olduğu durumlarda proton tedavisini vazgeçilmez bir yöntem haline getirmektedir.

3.      Proton tedavisi, sınırları net olan yoğun tümörlerde, yani kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılmadığı durumlarda mükemmel sonuçlar verir.

4.      Sağlıklı hücreler üzerindeki koruyucu etkisi ve yan etkilerinin olmaması sayesinde proton tedavisi çocukların tedavisi için en uygun yöntem olarak kabul edilebilmektedir. 

                               Pasif saçılmaya karşı kalem ışınlı tarama

Karşılaştırılan parametreler Kalem ışınlı tarama Pasif dağılım
En etkili yoğunluk ayarlı proton tedavisini sağlar EVET HAYIR
Her bir hasta için özel kompansatör ve özel yapım kolimatörler gereklidir  HAYIR EVET
Ces appareils peuvent nécessiter plus de temps pour préparer chaque traitement HAYIR EVET
Söz konusu cihazlar toplam tedavi maliyetini artırabilir HAYIR EVET
Proton merkezleri, söz konusu radyoaktif bileşenler için özel depolama alanına ihtiyaç duyabilir. HAYIR EVET
Protonların ışın oluşturan cihazlarla çarpışması ikincil radyasyon yaratır Sadece parçacık aralığı anahtarı kullanıldığında Cihaz tüm tedavi seansları için kullanıldığından ikinci radyasyon çok daha güçlüdür
Enerji kaybı kontrolü Parçacık aralığı anahtarlarını kullanırken kontrollü enerji kaybı Işın oluşturma cihazları kullanılmasına bağlı olarak kontrol edilmeyen enerji kaybı
Tedavi süresi Işın açıkken tedavi süresi sadece birkaç dakika sürebilir Işının devreye girmesi sadece iki dakika sürer, ancak kompansatör ve kolimatör kullanımı nedeniyle her bir prosedür için hazırlık daha fazla zaman alır.
Tedavi bölgesi Saçılma yönteminden daha geniş alan Kalem ışın taramasına göre daha az alan
Doz verme doğruluğu Doz, çevreleyen dokular üzerinde daha az etki ile doğrudan tümöre enjekte edilir. Bu, özellikle çocukları tedavisinde veya tümör kritik bir yapıya yakın yerleştirildiğinde önemlidir. Doz tümöre, çevre dokuları daha belirgin bir şekilde etkileyerek iletilir
Işın penetrasyonu Derin yerleşimli ve/veya karmaşık tümörlerin tedavisine yardımcı olan daha doğru tarama Tarama doğruluğu daha düşük
Sistemin hastaların tedavisi için uygulamaya kabul edildiği yıl  2007 1980’li yıllar
Cihaz, son 3 yılda merkezlerin çoğunluğu tarafından tercih edilmiştir. EVET HAYIR

 

BAŞ VE BOYUN KANSERİ

Proton tedavisi, göz, ağız ve beyin gibi hayati organlara radyasyon dozunu en aza indirirken karmaşık baş ve boyun tümörlerinin tedavisinde etkili olabilmektedir. Bu sayede hastanın tedavisi sırasında en önemli fiziksel fonksiyonları olan; görme, koku, tat ve yutma duyuları etkilenmemektedir. Proton tedavisi aşağıdaki kanser vakalarında uygulanabilmektedir:

  • burun boşluğu ve sinüsler
  • tükürük bezleri, dil ve bademcik dâhil ağız boşluğu
  • gırtlak
  • göz
  • kafa tabanı
  • omurilik

 
Yoğunluk ayarlı proton tedavisi veya kalem ışınlı taraması, baş ve boyun kanserini kolayca tespit edebilmektedir. Söz konusu ileri teknoloji, SBTE (MIBS) merkezi de dâhil olmak üzere dünyanın bazı proton merkezlerinde kullanılmaktadır. “Kalem” tarama teknolojisi, karmaşık tedavi planlama sistemlerine ve radyasyon dozunu katman katman etkili bir şekilde "çizerek", ince bir proton ışınını yönlendiren çoklu mıknatıslara dayanmaktadır. Yönlendirilmiş proton ışını, bir kalemin ucu gibi dikey ve yatay eksenler boyunca hareket ederek, tüm tümörü "çizer", bu ışın hareketi sürecinde yoğunluğu ayarlanabilmektedir.

 
Kabul edilen maksimum yoğunluktaki radyasyon doğrudan kanser hücrelerine iletilirken, patoloji bölgesinin kritik yakınında bulunan önemli organların sağlıklı dokuları korunur.

Standart ışın tedavisi yöntemleri ile baş ve boyun kanseri tedavisi sonucunda, hastaların %60'ında bir beslenme tüpünün yerleştirilmesini gerektirmektedir.

Yoğunluk ayarlı proton tedavisinde, ağız boşluğuna daha az zarar verildiği için bu durum önlenmektedir. Bu tedavi ayrıca mide bulantısı, tükürük bezi hasarı, tat kaybı veya endokrin bozukluklar gibi yan etkileri de en aza indirmektedir. Hastalar vücuttaki kilo ve sıvı dengesini daha iyi koruyabilir, olumlu bir tedavi sonucuna katkıda bulunabilir ve kanser tedavisi sırasında ve sonrasında yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilirler.

Tedavi genellikle haftada beş kez olmak üzere her gün 15 ila 30 dakika arası sürmektedir. Seans 4 ila 7 hafta devam etmekte ve bazı durumlarda bir veya birkaç uygulama yeterlidir. Hastaların çoğunluğu proton tedavisini son derece iyi tolere ettiği ve tedavi sırasında ve tedaviden hemen sonra çalışmaya ve spor yapmaya devam ettiği için hastaneye yatış gerekmemektedir.


PROSTAT KANSERİ

Prostat veya prostat kanseri, erkekler arasında ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır, ancak bu kanserin erken teşhisi ile beş yıllık sağkalım oranı %99'dur.

Prostat kanseri, prostat hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalması, buna bağlı olarak çevresindeki dokuya zarar vererek, organın normal fonksiyonunun bozulmasıyla meydana gelir. Daha sonraki aşamalarda, kanser hücreleri vücudun diğer kısımlarını istila edebilir.

Hastalığın erken evrelerinde cerrahi ve ışın tedavisi yaklaşık olarak aynı sonuçları verir. Ancak lokal ileri prostat kanseri için en iyi tedavi yöntemi ışın tedavisidir. Daha büyük veya agresif tümörler için ışın tedavisi hormon tedavisi ile birlikte uygulanabilmektedir.

MIBS 'te, prostat kanseri tedavisi için geleneksel ışın tedavisine göre bir dizi tartışmasız avantaja sahip olan en gelişmiş tıbbı parçacık yöntemi - proton tedavisini sunuyoruz.

  • prostattaki kanser hücrelerine daha yüksek ışın dozlarının doğrudan ve doğru iletilmesi.
  • çevredeki sağlıklı doku ve mesane ve rektum gibi hayati organlar üzerinde minimum etki.
  • daha az invaziv (travmatik) süreç - tedavi ağrısızdır ve hasta normal hayatına devam edebilmektedir.
  • hastaneye yatış gerekmemektedir, tedavi ayakta uygulanmaktadır.
 

Kalem ışınlı tarama

SBTE (MIBS) Proton Terapi Merkezine başvuran hastalar, proton tedavisinin (PBS) daha gelişmiş bir türü  olan kalem ışınlı taraması yöntemi ile tedavi görebilmektedir.

“Kalem” taramada, çapı bir milimetreden daha küçük olabilen bir proton ışını, çok sayıda mıknatıs tarafından doğrudan hasarlı bölgeye yönlendirilir ve tıpkı ressamın fırçayla boya uygulamasına benzer şekilde katman katman radyasyon yayar.

Yöntemin avantajı, ışının tümöre, çevresinden bulunan önemli organları atlayarak, farklı açılardan nüfuz edebilmesidir.

Doğru bir şekilde yönlendirilmiş ışın, hızla yayılan darbeleri kullanarak, uzak katmandan başlayarak ve tüm tümör kaplanana kadar sırayla, katman katman hareket ederek, belirlenmiş ışın dozuyla hedeflenen her noktaya iletilir. Genellikle bir uygulama sırasında, yaklaşık 20-30 katmanda bulunan 1000-2000 noktaya doz verilmesi gerekmektedir. Bu tür katman katman tarama, tüm tümörü proton ışını ile "kaplar", bu da düzensiz şekilli veya homojen olmayan derinlikteki neoplazmaları tespit etmeyi mümkün kılar.

Tedavi nasıl uygulanır?

Prostat kanserini proton tedavisi ile tedavi ederken, uygulamalar genellikle günde sadece 15-20 dakika sürer ve haftada beş gün olmak üzere yaklaşık iki ay boyunca devam eder. Tedavinin tamamlanmasından sonra, iyileşme süresine neredeyse gerek duyulmamaktadır. Tedaviden sonra iktidarsızlık riski, özellikle tedaviden önce cinsel fonksiyonu iyi olan hastalarda minimaldir. Hastaların çoğunluğu tedaviyi son derece iyi tolere eder ve tedavi sırasında ve tedaviden hemen sonra çalışmaya, egzersiz yapmaya ve cinsel olarak aktif olmaya devam edebilmektedir.

"Kalem" taraması sırasında, çapı bir milimetreden daha küçük olabilen bir proton ışını, çok sayıda mıknatıs tarafından doğrudan hasarlı bölgeye yönlendirilir ve tıpkı ressamın fırçayla boya uygulamasına benzer şekilde katman katman radyasyon yayar. Yöntemin avantajı, ışının tümöre, çevresinden bulunan önemli organları atlayarak, farklı açılardan nüfuz edebilmesidir.

 

AKCİĞER KANSERİ

Akciğer kanseri, kanser hastalarında başlıca ölüm nedenlerinden biridir. Belirtilen hastalığa yakalananlar arasında beş yıllık sağkalım oranı sadece %15'tir.

Akciğer kanseri teşhisi konan hastaların yaklaşık %15-20'sinde ışın tedavisi ile birlikte cerrahi yolla tedavi edilebilen tümörler bulunmaktadır. Hastaların diğer %30-50'sinde cerrahi müdahale, kemoterapi ve ışın tedavisini içeren kombine bir tedavi planını gerektiren neoplazmalar bulunur. Ancak akciğerlerin önemli organlara yakın konumu, normal dokulara zarar vermeden kanser hücrelerine gerekli radyasyon dozunu iletmeyi zorlaştırır.

Proton tedavisinin geleneksel ışın tedavisine göre avantajları, akciğer kanserli birçok hasta için en uygun tedavi seçeneği haline getirmektedir. Gelişmiş görüntüleme teknolojileri ve doğrudan kanser hücrelerini hedefleyebilme özelliği sayesinde uzmanlarımız güçlü radyasyon dozlarını, yakındaki organları: yemek borusu, kalp ve omurgayı etkilemeden mümkün olduğunca hassas bir şekilde iletebilmektedir. Bu sayede tümörün daha yüksek dozda radyasyonla ışınlanması, hastalıkla daha hızlı baş edilmesi ve hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi mümkün hale gelmektedir.

Akciğerdeki tümör bölgesini ışınlama sorunu, sürekli anatomik değişiklikler ve hastanın solunum hareketleri nedeniyle ortaya çıkan, hasarlı bölgenin geometrisindeki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Uzmanlarımız, hastaları "senkronize solunum" veya nefes tutma teknikleri ile tedavi etmek gibi akciğer kanseriyle etkili bir şekilde savaşmanın yollarını benimsemiştir. Bu, radyasyon dozlarının doğrudan kanser hücrelerine hassas bir şekilde iletilmesini sağlamaktadır.

Kalem ışınlı tarama

MIBS  Proton Tedavi Merkezi, senkronize solunum tekniğine ek olarak, akciğer kanserli hastalara daha da gelişmiş bir tedavi yöntemi: kalem ışınlı taramasını (PBS) önerebilmektedir.

"Kalem" taraması sırasında, çapı bir milimetreden daha küçük olabilen bir proton ışını, çok sayıda mıknatıs tarafından doğrudan hasarlı bölgeye yönlendirilir ve tıpkı ressamın fırçayla boya uygulamasına benzer şekilde katman katman radyasyon yayar. Yöntemin avantajı, ışının tümöre, çevresinden bulunan önemli organları atlayarak, farklı açılardan nüfuz edebilmesidir.

Söz konusu teknoloji daha hassastır ve hasarlı hücrelere daha yüksek dozlarda radyasyon iletilmesini sağlar. Tedavi seansları daha az zaman alır, yan etkiler azalır ve tedavi değişkenliği artar.

Kalem ışınlı taraması yardımıyla proton tedavisi, halihazırda yüksek doz radyasyon almış akciğer kanseri nükseden hastalarda uygulanabilir. Bu durumda, ince ışın, radyasyonun hassas bölgelere aşırı sızmasını sınırlar veya tamamen ortadan kaldırır. 

Tedavi nasıl uygulanır?

Uygulamalar, haftada beş gün olmak üzere her gün 15-30 dakika sürmektedir. Tedavi kürü, 4 ile 7 hafta arası devam etmektedir. Hastanede yatış gerekmemekte ve hastaların çoğunluğu kendilerini son derece iyi hisseder ve tedavi sırasında ve tedaviden hemen sonra çalışmaya ve spor yapmaya devam edebilmektedir.   


ÖZOFAGUS (YEMEK BORUSU) KANSERİ

Dünyada yemek borusu kanseri teşhis edilen vakalarının sayısı artmaktadır.

Bu onkopatoloji için ortalama beş yıllık sağkalım oranı düşüktür, %10 ile 30 arasıdır.

Özofagus kanserini standart ışın tedavisi ile tedavi etmek, yemek borusunun kalp, akciğerler ve omurga gibi kritik organlara yakınlığı nedeniyle zor olabilir. Proton tedavisi, yönü boyunca sağlıklı dokuyu etkilemeden büyük dozlarda radyasyonu doğrudan tümöre saldığı için en uygun seçim olabilmektedir.

Yemek borusu kanseri tedavi uygulaması genellikle günde 15-30 dakika sürer ve haftada beş gün olmak üzere yaklaşık 4-7 hafta boyunca devam eder. Tedavi kürünün süresi, hastalığın bireysel özelliğine ve her hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Hastaların çoğunluğu tedaviyi çok iyi tolere eder ve tedavi sırasında ve hemen sonrasında çalışmaya ve spor yapmaya devam edebilir. 

 

KARACİĞER KANSERİ

Lenfoma, insanın lenfatik sisteminden kaynaklanan ve Hodgkin hastalığı veya Hodgkin dışı lenfoma olarak sınıflandırılan bir kanser türüdür. Lenf düğümleri insan vücudunda farklı yerlerde bulunduğundan, lenfoma herhangi bir lokalizasyona sahip olabilmektedir.

Lenfoma genellikle kemoterapi ve müteakiben ışın tedavisi ile tedavi edilir. Ancak, bu tip onkolojik patolojiler sıklıkla, kalp, akciğerler veya yemek borusu gibi önemli organların yakınında göğüste meydana gelir. Bu, belirtilen hassas bölgelere zarar verme riski olmadan tümöre yüksek dozda radyasyon verilmesini zorlaştırmaktadır.

Proton tedavisi, lokalizasyonu nedeniyle ameliyat edilemeyen lenfoma hastalarına iyileşme şansı vermektedir. Onkoloji ekibimiz, sağlıklı dokuları koruyarak ve hayati organları etkilemeden, radyasyonun ulaşılması en zor tümörleri doğrudan hedefleyen bir tedavi planı hazırlayabilmektedir.

Aksi durumlar da söz konusudur, bazı hastaların tümörlerinin kemoterapiye dirençli olması muhtemeldir, bu durumda ışın tedavisi tek olası tedavi yöntemidir, ancak kanser hücrelerini yok etmek için yüksek dozda radyasyon gerekir. Standart ışın tedavisinin uygulanması sonucunda, sağlıklı dokular olumsuz etkilenebilir, özellikle neoplazmanın hayati organlara yakın olduğu durumlarda tehlikeli olabilir. Yönlendirilmiş proton ışınının normal dokuları etkilemeden doğrudan kanser hücrelerine enerji verilmesi suretiyle uygulanan proton tedavisi, kemoterapötik olarak dirençli lenfoma hastalarına iyileşme şansı vermektedir.

Tedavi seansları genellikle günde 15 ila 30 dakika sürer ve haftada beş gün olmak üzere yaklaşık 4 ila 7 hafta boyunca devam eder. Tedavinin seyri ve günlük uygulamanın süresi, her hastanın bireysel durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Hastaların çoğunluğu tedaviyi son derece iyi tolere eder ve tedavi sırasında ve tedaviden hemen sonra çalışmaya ve spor yapmaya devam edebilir.

 

SARKOM

Sarkom, nadir görülen kötü huylu tümör türüdür. Sarkomlar, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda vücudun herhangi bir yerinde oluşabilmektedir. Yumuşak doku sarkomunun en yaygın tedavisi cerrahi müdahaledir. Işın tedavisi nadiren tek başına, daha çok ameliyata ek olarak uygulanmaktadır. Ancak sağlık durumundan dolayı ameliyat endikasyonu olmayan hastalarda veya ağrıyı ve hastalığın diğer semptomlarını hafifletmek için palyatif bir tedavi olarak kullanılabilmektedir.

Proton tedavisi de sıklıkla diğer yöntemlerle birlikte uygulanmaktadır. Proton ışınını doğrudan kanser hücrelerine hedeflemesi, çevredeki sağlıklı dokular üzerinde koruyucu etkisi ve radyasyondan minimum yan etkiler gibi avantajları sayesinde bu yöntem çocuklarda sarkomların tedavisinde umut verici olarak değerlendirilebilmektedir.


 

FOTOĞRAF VE VİDEO


Hızlı WhatsApp sohbeti Whats App 

CHAT +905396104159